25 Ekim 2011 Salı

Herkeste bir çağrı "UYUMA"

Peki herkes 'UYUMA' çağrısı yapıyorsa uyuyan kim?
Terör saldırısı olur UYUMA çağrısı, pkklılar açıklama yapar UYUMA çağrısı, pkknın partisi açıklama yapıp ortalığı karıştırır UYUMA çağrısı, AKP düzeni bozan faaliyetler yapar UYUMA çağrısı...
HERKES aynı çağrıyı yapıyorsa UYUYAN kim?
Demek ki herkes uyanık uyanık olmasına ama UYANMIŞLIĞI sergileyen yok... Harekete geçen yok.
Yaptığımız en güzel şey yorum yazmak -ki yapılsın, yazılsın bunda yarar var- ve birbirimizi gaza getirmek. 
Artık birbirimize bile tahammülümüz yok...
Şuradan bir pkklı gelip 'EFENDİ' bir şekilde sohbet etmeye kalksa oturur onunla sohbet ederiz... Bunu hepimiz yapıyoruz. Ancak bir Türk bölücü olmamasına rağmen, yıkıcı olmamasına rağmen en ufak aykırı bir sözünde hemen herkes saldırıyoruz... Bununla da kalmayıp ağzımıza gelen küfürleri ve hakaretleri edebiliyoruz. 
Herkes her konuda uzman hale gelmiş...
Düşünsenize her geçen hafta yeni bir gündem oturmakta Türkiye'nin manşetlerinde İngiltere, Fransa gibi dev ülkelerde bile gündem bu kadar hızlı değişmemekte. Fransa hala Libya'da olan olayları tartışmakta. 
Türkiye'de ise her gün hatta gün içerisinde bile iki üç manşet değiştiği yaşanmaktadır.
Meslek itibari ile haftalık yayın yapan gazeteleri görmekteyiz. Haftalık çıkan gazeteler kendi yayınlarını özene bezene seçiyorlar. Neden mi?
O haftayı kasıp kavuran haber gazetenin çıktığı hafta unutulup gidiyor da ondan. Manşetlerini kendi haberlerinden seçmeliler ki gündemde kalabilsinler.
Bu da gösteriyor ki; Türkiye'de gündem yani MANŞET haberi azalırsa YÜKSELMEK için çalışmalar başlar. Bir İngiliz (Entelijans) Ajanının söylediği gibi; Türklerin başında bela olmazsa, Türkler dünyanın başına bela olur... 

BAZI SÖZLERİMİZE DİKKAT!..
Van'da meydana gelen deprem Türkiye'nin acı günlerine acılar eklemesine sebebiyet verdi. Van'da hayatını kaybeden herkese Allah'tan rahmet diliyorum. 
Bazı şeyleri Hakk Teala'nın hesabına bırakmalıyız. Ahrete göçüp gidenlerin ardından da pek kötü söz söylememeliyiz.
Uzaktan 'OH' olsunlar gibi sözler biz Türk Müslümana hiç yakışmıyor. Kaldı ki ölenlerin pek çoğu da Anadolu'dan oraya görevli giden memurlardır.
Polis, Asker, Öğrenci, Hemşire, Öğretmen ve ailelerinin Van Merkezde ve Erciş'te yaşadığı ve yıkılan binaların birçoğunu bunların kullandığını duymaktayız. Kaldı ki Van'da yaşayanların bir kısmı da terörist değildir. Allah teröre bulaşmamış, vatanına ve bayrağına sahip çıkanlara yardım etsin. Göçenlerine Allah'tan rahmet kalanlara başsağlığı diliyor, göçük altında olanlarında inşallah en kısa zamanda çıkmalarını temenni ediyoruz...

FATİH ALTAYLI KONUŞUYOR!..
Kendisi de Vanlı olan Fatih Altaylı bu gün Van'dan canlı yayına bağlandı. Memleketinin o halini görünce duygulandı ve göz yaşlarını tutamadı. Altaylı'ya geçmiş olsun diyoruz ama Altaylı'nın nasıl gazetecilik yaptığını merak da etmiyor değilim. Van'da Türk Kızılayı'nın sınıfta kaldığını ve Van Merkezde hiç bir faaliyet göstermediğini söyleyen Altaylı'ya kendisinin orada olduğu saatlerde Türk Kızılayı'nın iki aracına Van girişinde durdurulduğu ve tır da bulunan çadırları Altaylı'nın hemşehrisi olan Vanlılar tarafından yağmalandığını bu nedenle de ihtiyaç sahiplerine çadır götürülemediğini söylersek ve hatta bu haberi kendi televizyon kanalı olan HaberTürk'de de geçtiğini söylersek utanacak mı acaba? 
Sanırım duygusal bir ruh halindeydi ve gerçekleri göremedi, söyleyemedi. Bu arada ben hatırlamıyorum siz hatırlıyor musunuz Altaylı gerçekleri ne zaman söyledi?
Bu yazıyı yazdığım sırada Van'da teröristlerin Mehmetçiklerimize saldırdı haberi geldi... İşte bu olay Vatan hainlerinin gerçek yüzünü oradaki cahil halka gösterecektir. Allah'tan umudumuz Asker ya da polisimizden bir zayiat olmamasıdır.
İhsan Serin
Araştırmacı Gazeteci

Hiç yorum yok: