SAYIN Başbakan yine ne kadar art niyetli olduğunu sergiledi. Antalya’da konuşan Erdoğan sıcaktan bunalmış olacak ki; terörist ve bölücü parti bdp ve MHP’yi bir tutmakla da kalmadı MHP’yi bölücülük yapmak ve teröre ortak olmakla suçladı. Morg Önünde beklemek gibi çirkin bir tabiri kullanan nasıl fesat bir insandır varın siz hesap edin.
Sen yüzde sıfır terörden teslim aldığın ülkeyi yüzde 100 terör seviyesine çıkaracaksın. Sonra da diyeceksin ki “morgun önünde ne bekliyorsun.” Bu fesat zihniyete cevap şudur; “hey başbakan; senin öldürttüğün şehitlerin cenazelerini teslim almak için bekliyoruz.”
Erdoğan, biz morgun önünde senin Şehit ettirdiğin vatanın güzide, gencecik evlatlarını bekliyor, cenazesini omuzlarımıza alıp götürüyor toprağa veriyoruz. Sen protokolde 100 tane korumayla gezerken Şehit analarının çığlıklarını, babalarının gözyaşlarını biz siliyoruz. Senin çocukların haksız kazançla haram sermeye ile zevki sefa içinde yaşarken biz hem senin gibi hainlerle, hem senin uşaklığını yaptığın şeytani cemaatle hem de dağlarda şerefsiz ile savaşıyoruz. Dilimizde Kur-an Kalbimizde iman VARLIĞIM TÜRK VARLIĞINA ARMAĞAN OLSUN diye şehit oluyoruz.
Bakın konuşmasının bir bölümünde ne diyor; “Biz de terör meselesinde hiçbir risk almadan idare-i maslahat yapabilirdik.” Elbette sen hiçbir risk almadın. Elbette senin, yandaşlarının, bakanlarının, milletvekillerini evlatları, yakınları hiçbir risk almadı. Doğuda, güneydoğu da dağlarda gezen Mehmetçik senin hiçbir risk almadığın için şehit oluyor.
Bir de “Toplumun her kesiminden destek aldık” diye ekliyor. Kömür, bozuk balık dağıtarak kandırdığın cahil halktan mı aldın desteği. Kimden ne zaman destek istedin de kim sana destek verdi. Sana destek verenleri bir sayalım;
- Teröre bulaşmış Kürtler,
- Gizli Yahudiler,
- Kendisini gizlemeyi başarmış Ermeniler,
- Arap dönmeleri,
- Rumlar
- Hristiyanlar
- Kadın memesine değil ülkesini satmak anasını bile satacak kadar namussuz olanlar,
- Kara para aklayıcıları,
- Din istirmarcıları,
- Cumhuriyet düşmanları,
- Ve en önemlisi Türk düşmanları,
- Son olarak da Cemil İpekçi
Son zamanlarda AKP, CHP ve bdp ile ortaklıklar kurarak, Türk ve Müslümanları kendi ülkelerinde zor duruma düşürmek gayreti içindedirler. Bu şeytani grup arkalarına cemaatleri de alıp güçlerine güç, servetlerine servet katmaktadır.
MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin de dediği gibi; “Biz geçmişte AKP’yle yıkım projesini konuşmadık, bugün de CHP’yle çöküş planını konuşmayacağız.”
CHP tabanı MHP’ye geliyor
CHP’nin liderliğine Kılıçdaroğlu’nun gelmesi ve yapılan genel kurulda tekrar seçilmesinden sonra CHP tabanının kazan kaldırdığını gözlemlemiştik. Bir kısım CHP’liler ise “CHP böyle giderse bdp den farkı kalmayacak” diyerek bir sonraki seçimlerde MHP’ye oy vereceklerini dile getiriyorlar.
Aslında olması gereken de bu. CHP artık misyonundan saptı, AKP’nin ve bdp nin içinde bulunduğu karanlığa doğru ilerlemekte.
MHP’nin tabanından yetişmiş, sadece Devlet Bahçeli’yi eleştirdikleri ya da sevmedikleri için MHP’ye tepki gösterip başka partilere oy veren ülkücüleri lideri kim olursa olsun MHP’ye davet etmek ve yeniden Türkün kendi öz topraklarında söz hakkı edinmesini sağlamak gerekli.
Seçim çalışmalarına başlayan ve çok az bir oya sahip olan siyasi partilerin de bir an evvel gözlerini açması ve bir parti çatısı altında toplanmaları gerekmektedir.
Bu seçimlerde artık bir varoluş gösterişi yapılacaktır. Müslüman ve Türk milletinin geleceğinin şekilleneceği bir seçim olan önümüzdeki dönemde kimlerin gerçekte Müslüman ve vatansever kimlerin ise gizli hain olduğu ortaya çıkacaktır.
Bilindiği üzere birçok parti vardır. Bunların en önde gelenleri aralarında gizli ittifak yapmaktadır. AKP, CHP, bdp, Has Parti, Saadet Partisi Demokrat Parti ve BBP gibi partilerin aynı tarafta olduğunu yani bölücü tarafta olduklarını açık şekilde izlemekteyiz. MHP tek başına diğerleri ile mücadele ederken geriye kalan partilerin şimdiden taraf belirlemesi ve taraflarında seçim için siyasi çalışmalara başlaması gerekmektedir.
Unutulmamalıdır ki; şimdi binde birkaç oy aldığınız partinizin koltuğunda oturmak ve bu koltuğu bırakmama hırsına kapılmanız demek gelecekte ilkelerinize bir çizgi daha çekmeniz demektir.
İhsan Serin / Araştırmacı Gazeteci
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder