1 Mayıs’ta İşsizlere İhanet

Bizler batıdan aldığımız icatlarla hayatımızı idare eden bir toplumuz. Batının teknolojisini, sanayisini alırken ideolojisini ve kültürünü de alıyoruz. Bu elbette normal bir durum. Batıdan bir şey ihraç etmeye görün hemen her türlü gereksiz şeyi dayatıyorlar size. Kullanmadığınız zamanda adınız barbar. Elbette toplumlar birbirlerinden etkilendikçe gelişir.
Anneler günü, babalar günü, sevgililer günü, yılbaşı, işçi bayramı vs. vs… gereksiz bir sürü gün.
Bayramlar toplumların birbirleriyle tanışması, iletişim içinde olmaları için gereklidir. 1 Mayıs’ta içerik açısından gerekli bir gündür.
Ancak 2009 yılında yaşanan 1 Mayıs tarihe kara bir leke olarak yazıldı.
Peki, bu 1 Mayıs’ta ne oldu da bu leke meydana geldi. Devletin vatandaşa, vatandaşın vatandaşa ihanetini gördük. 1 Mayıs emekçiden yana, hakça paylaşımdan yana, adaletten yana solun; işi, ekmeği, geçimi, hakkı olmayan işsizlere ihanetinden başka bir şey değildi.
Devleti yöneten hükümet hemen her geçen gün işsizler ordusuna yeni neferler kazanmasına göz yumarken, hatta gizli gizli bunu yapanlara izin verirken, bizim 1 Mayısçılar evlerine ekmek götürebildikleri işleri olduğu için bayram yaptılar. “Taksim Meydanına çıkarız”, “Yok efendim çıkamazsınız” kavgası izledik günlerce.
Peki, işsiz vatandaş bu 1 Mayıs’ta ne yaptı; yine evine ekmek götüremedi, tatil olduğu için iş arayamadı, yine çocuklarının yüzüne bakamadı, kahretti, beddua etti, küfür etti.
Hayata kahretti, hükümete beddua etti, 1 Mayıs’ta bayram yapanlara küfretti.
Ben 1 Mayısçılardan protesto beklerdim. Hükümeti, düzeni, adaletsizliği protesto için Taksim Meydanının etrafında toplanıp oturma eylemi yapmalarını beklerdim. 1 Mayıs İşçi Bayramı gibi önemli bir günde Hükümet politikalarına karşı yapılacak bu denli bir protesto akılları başlarına almalarına ve halkın gözlerini açmaları, dilenci zihniyetinden sıyrılıp gerçekleri görmesi adına yapılacak en iyi hareket olurdu.
Şimdi külahınızı alın elinize konuşun…
İhsan Serin