4 Haziran 2013 Salı

Yüzde 50’ye düşman olmak

Taksim olaylarının son iki gününde bölgede bulunduğum sırada farkına vardığım durumları size aktaracağım ancak daha önce halkın yüzde 50’sini evinde zor tuttuğunu söyleyen Başbakan’a sormak istiyorum.

Halkın yüzde 50’sini evinde tutmak zorunda olmanın sebebi nedir?

Neden bu yüzde 50’yi evinde zor tutuyorsun?

Dışarı çıktıklarına ne yapacaklar?

En önemlisi ise sen Türkiye Cumhuriyeti’nin tamamının başbakanı değil misin?

Herkese aynı yakınlıkta olman gerekmez mi?

Sen sadece sana oy verenlere mi hizmet ediyorsun?

Ve aslında bilinçaltında halkı ikiye böldüğü gerçeğini dışarı vurduğunun farkında mısın?

Evet, gerçek aslında bu Başbakan Erdoğan halkı ikiye böldüğünü itiraf etmiştir. Artık AKP’ye oy verenler ve vermeyenler diye ikiye ayrılmış bir toplum var. Erdoğan’ın istediğinden fazlası olmuştur. O sadece Türkler ile Kürtler arasında başlatılmış olan bölücülüğü sonuçlandırmak ve kürdistanı kurmanın yanında siyasi olarak da halkı bölmüştür. Yani şu günlerde Türkiye’de 3 grup vardır. Vatanseverler, Bölücü pkklılar ve AKPliler. Ben hep söylerim buralar önemli makamlar. “Halk seçmiş ise Eşeği ön iliklemeli” derdim ancak eşek eşekliğinin farkında değil ise çobana verilmeli. Ve bu eşeklerin çobanı halktır… Ve en önemlisi başbakanın yüzde 50’si içinde bulunmayan halk ise artık Erdoğan’ın kendilerine hizmet etmediğini öğrenince başbakan olmasından kaynaklanan saygıyı duymak zorunda olmadıklarını duyurmak isterim. Yani artık eşeğe saygı duymak zorunda değilsiniz.

Mısır’ın bir televizyonunda gerçekleri izlemenizi isterdim. Mısır’ın tahrir meydanında bulunan İnci Anıtı’nın yıkılışını anlattı, Lübnan’ın en ünlü meydanı Bingazi’de bulunan Ömer Muhtar adına dikilmiş Şehitler Anıtı’nı gösterdiler. Anıtın harabe olmasından sonra Erdoğan Amerika Memuru Davutoğlu’nu da alıp oraya gitmiş meydanda Cuma namazı kılmış ve bir de konuşma yapmıştı. Şimdi ise Taksim Cumhuriyet Anıtı…
Maksat AVM açmak mı? AVM açmak neden bu kadar önemli? Özellikle İstanbul’da o kadar fazla AVM varken ve neden özellikle burası?

Amaç AVM açmak veya birkaç ağacı kesmek değil Taksim’de bulunan Cumhuriyet Anıtı’nı yavaş yavaş ortadan kaldırmak. Çünkü anıtlar ve meydanlar halkı kontrol için çok önemli. Özellikle Taksim ve Cumhuriyet Anıtı. Hemen her sivil toplum kuruluşu bu anıtın çevresinde miting ve protesto yapmak ister. Cumhuriyet Anıtı’nın en büyük özelliği Osmanlı’dan sonra ve Osmanlı’nın işgalinden sonra Türk Milletinin Cumhuriyet ile hak ve özgürlüklerine kavuşmasının sembolü ve 7 düvele başkaldırının anıtıdır. Bu nedenle burayı yıkma teşebbüsünde bulunan herkes aynı tepkiye maruz kalacaktır.

Aslına bakarsanız yıllardır sorduğum sorunun cevabını almış bulunmaktayım. Üçlü koalisyon zamanını aklınıza getirin doların bir anda değer kazanması ile şimdilerde ne kadar gereksiz olduğu anlaşılan eylemler yapılmıştı ancak bu eylemlerin arkasında bulunanları da görmemizi sağladı. 2001 yılında Ahmet Çakmak isimli esnaf Ecevit’in oturduğu Başbakanlık binasının önünde beklemiş ve tam Ecevit geçerken yazarkasasını ona doğru atmıştı. (Başbakana yaklaşmak bu kadar kolay mı?)

Yine 2001 yılında Ankara Siteler’in 5 bin esnafı kepenk kapatmış ve yetmemiş Sıhhıye ve Kızılay’da bulunan mağaza ve dükkanların camlarını kırmış ve ATM’leri sökmüş bölgeyi yerle bir etmişlerdi. Sebep belli dolar fırladı gitti… Ancak arkasındaki gücün kim olduğu ortaya çıktı. Güya solcu olduğunu iddia eden ve hemen her kalıbın adamı olan Sinan Aygün’ün başının altından çıkan bu olayların sonucunda hükümet ağır darbe aldı. Ancak sorulması gereken soru şu; O zamanlarda benzin ve dolar ne kadardı? Şimdi ne kadar?

2001 yılında benzin fiyatı ortalama 1 TL

2013 Yılında benzin fiyatı (BUGÜN) 4.83 TL (4 katından daha fazla)

2001 yılının en yüksek fiyatı 1.68 TL

2013 yılının dolar fiyatı (BUGÜN) 1.87 TL (Güya kriz yok ama 20 kuruş daha fazla)

Şimdilerde Dut yemiş bülbüle dönen Sinan Aygün ve Ankara Siteler Esnafı’ndan tekrar aynı hareketi büyük bir tezahürat ile bekliyoruz.

Halkın haklı isyanına destek veriyorum ve hatta geç bile kalındığını düşünüyorum.

Taksim olaylarında her zamanki gibi biraz abartılmış. Polis yine amirinden emirler almış. Son yıllarda kendisini belli eden bu amirin bu son Taksim olayında Amirin kimliği iyice ortaya çıkmıştır. Amir Erdoğan polise verdiği emirleri EMİR KULLARI polisler harfiyen yerine getiriyor. Taksim’de bulunan ve halka düşmancasına saldıran polislerden birine sorma fırsatı buldum. “Yahu bir şey soracağım, halka düşman mısınız?” Genç polis “yok abi emir kuluyuz” demez mi? Bende “memnun oldum bende Allah’ın kuluyum” dedim. Sanırım bu söz ona her şeyi açıklamıştır.


Bir de Taksim olaylarına katılanların ellerinde spreyler ve sopalarla çevre esnafın dükkan ve mağazalarına zarar vermelerine de anlam veremediğimi de belirtmek isterim. Ankara dönüşünde sohbet ettiğimiz taksici ise “Ağabey sende mi katıldın gösterilere?” diye sordu. Benim cevabım belli; “Ben fikirlerimi herkesin arasında açıkça söylerim elimde sopa dolaşmama gerek yok…”

Hiç yorum yok: