Ne hikmet ise biz de her defasında onların tuzağına bile bile düşüyoruz. Her sene 24 Nisan tarihinde gözleri ABD’ye diker bu sefer de söylemesin duaları ederiz. Ancak bu oyunu Fransa bozdu ve Ermeni Soykırımı bu sefer tarih değiştirdi. 22 Aralık tarihi Fransa tarihi için kara bir gün olurken Türkiye için ise hiçbir şey değişmedi.
Fransa batının diğer YALANA ÇANAK TUTAN ülkeleri arasında başı çekmekte. Peki, Fransa bu tutumu ile ülkede özgürlüğün ne kadar kısıtlı olduğunu göstermedi mi?
CEZAYİR SOYKIRIM ANITINI DİK, DİK DURDUĞUNU GÖRELİM
Fransa bu yalandır demeyi yasaklaması bir kenara bize dayattığı nedir? –pkk- teröristlerin ve terörist başının özgürlüğü. Hatırlayın terörist başı, bebek katili aponun ahırı 11 santim kısa diye Türkiye’ye heyet göndermedi mi?
Fransa 2001 yılında sözde Ermeni soykırımını kabul etmesinden sonra can dostum diyen Başbakan Erdoğan dik duruşunun samimiyetini CEZAYİR SOYKIRIM ANITI’nı dikmesi ile göreceğiz.
Yine aynı senaryo
Ermeni Soykırımı yoktur diye yollara dökülen siyasileri görürüz hep. Ancak nedense bu dayatmalara maruz kalınca karşı durmamızın ne anlamı kalıyor?
Bu konuda bir komisyon oluşturup tüm dünyaya gerçeği haykırmak varken bir olay olunca aklımız başımıza geliyor.
Başbakan Erdoğan’dan anlamlı bir dik duruş gördük umarım bu dik duruşunu devam ettirir de bizleri de gururlandırır. Ancak sanmıyorum yakın arkadaşlarından bir tanesi Sarkozi’nin siyasi geleceğini teminat altına almak daha mı önemli olacak yoksa Fransa bu kez yaptığının cezasını çekecek mi?
BENCE YAPTIĞI YANINA KAR KALACAK
Ermeni Soykırımı kabul edilen ülkeler; Arjantin, Rusya, Kanada, Yunanistan, Lübnan, Belçika, İtalya, İsveç, Fransa, İsviçre, Slovakya, Hollanda, Polonya, Almanya, Venezuela, Litvanya, Şili, Galler, İskoçya, Uruguay, Kıbrıs Rum Kesimi.
Bu ülkelere hükümetin yaptırımları nedir?
Hala bu ülkelerin ürettikleri; araçları, cep telefonları, giyim eşyalarını, gıda maddelerini vs. gibi ürünleri Türkiye sınırlarına girmesine izin vermekle Ermeni Soykırımı vardır diyen ülkelere ödül vermek anlamına gelmiyor mu?
Türk halkına zaten sözüm yok, onlar kendi sanal dünyalarında yaşamakta. Sanal aleme bakarsanız ortalık yıkılıyor herkes Fransa ve soykırım oldu yalanını söyleyen ülkelere ateş püskürüyor ama meydanlarda yine PAMPİŞLERİN yarım Türkçesi ile dolaşmalarını görmekteyiz. İki kelime Fransa’ya ederken tüm cümleleri beğendiğiniz vidyolara yorum yazarak harcamıyor musunuz?
Şimdi ‘VİDYO’ kelimesini yanlış yazdı diye dalga geçeceksiniz. Ben şimdiden söyleyeyim onun adı vidyodur.
İçinde gerçekten Türklük cevherini taşıyanları seçmenin zamanı geldi. Bir süredir medya da kimin ne olduğunu görmekte ve tespit etmekteyim. Kim gerçekte vatan haini, kim gerçekte bölücü son zamanlarda bir yerlerden yüz bularak ortalığa atılmakta. Biz de TÜRK MİLLETİ olarak bunları belirlemeli ve İKTİDARI TÜRKLER ele geçirdiği zaman bu listedekileri tek tek ihanetlerinden dolayı elbette hukuka uygun olarak mahkum etmeliyiz.
‘Ne mutlu Türk’üm diyene’ lafını çok kullanmak değil yerinde kullanmak gerekmez mi? Peki Türklüğünden mutlu olan ve bu yolda mücadele eden kaç kişi kaldık? Biz kaç kişiyiz?
SAHİ TÜRK OLAN KAÇ KİŞİYİZ?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder